Bu Blogda Ara

20 Haziran 2010 Pazar

HAMMEDDE FİYATLARI YÜKSELMEYECEK...

PAGEV BAŞKANI SELÇUK AKSOY; 


HAMMADDE FİYATLARI 




YÜKSELMEYECEK PLASTİK


SEKTÖRÜ RAHAT NEFES ALACAK...

Türk plastik sektörü küresel krizin ve iç pazardaki talep azlığının etkisiyle, 2008 yılını yüzde 5’lik büyüme ile kapattı. Geçtiğimiz yıl yüzde 15’lere varan büyüme rakamları elde eden sektör, 2008 yılındaki yavaşlamaya rağmen yine de Türkiye ortalamasının üzerine çıkmayı başardı. Plastik sektörü, 2008 yılında iç pazarda umduğunu bulamazken, yaralar ihracatla sarıldı.
PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Başkanı Selçuk Aksoy, plastik sektörünün 2008 yılını değerlendirirken, önümüzdeki yıla ilişkin beklentilerini de ortaya koydu. Plastik sektörünün ağırlıklı olarak ambalaj ve inşaat sektörlerine ürün verdiğini belirten PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy, bunları ev gereçleri, beyaz eşya ve otomotivin izlediğini söyledi. Aksoy, 2008’de iç pazarda, özellikle de inşaat sektöründe tüketimin önemli oranda azaldığını vurgulayarak, buna karşın plastik ihracatının hızlı artışına devam ettiğini dile getirdi.
Petrol fiyatlarındaki rekor artışlara paralel olarak plastik hammadde fiyatlarının Ağustos ayına kadar hızla tırmandığını, bu durumun plastik üreticilerini zora soktuğunu kaydeden Selçuk Aksoy, “Firmaların işletme sermayelerini zorlayan yüksek hammadde fiyatları, dünyadaki talebin kesilmesi ile birlikte çok hızlı bir şekilde düştü. Bu kez de yüksek fiyatlardan hammadde alan ve elinde pahalı stok bulunan firmaların canı yandı” diye konuştu.
Aksoy, buna karşın 2009 yılında körfez bölgesinde yeni yatırımlar devreye gireceği için hammadde bolluğu yaşanacağını belirterek, talep çok olsa da arz fazlalığı nedeniyle fiyatların yeniden yükselmeyeceğini öngördüklerini söyledi. Aksoy’a göre hammadde fiyatlarının düşük seyretmesi, 2009 yılında plastik sektörünün büyümesini sağlayacak ve işletme sermayeleri bu sene daha az zorlanacak. Ayrıca düşük maliyetli plastik ürünlerin yaygınlaşması açısından bir avantaj da yaratabilecek.
PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy, plastik sektöründe 2009’un ikinci yarısında bir canlanma beklediklerini söyledi. Ambalaj sektörünün 2009 yılında aynı seviyeleri koruyacağını belirten Aksoy, “İkinci büyük pazarımız olan inşaat sektörü mutlaka canlandırılmalı ve desteklenmeli. Otomotiv ve beyaz eşyada kaybettiğimiz ihracat rakamlarının yerini belli oranda iç piyasanın doldurması gerekiyor. Bunun için tüketicinin yerli ürünleri tercih etmesini sağlamamız lazım. WTO’un kurallarına ters düşmeyecek şekilde yerli üretilen ürünlerin alınması cazip hale getirilmeli” dedi.
Türkiye’nin bugüne kadar ihracata dayalı bir sanayi politikası izlediği ancak son 5 yılda Türkiye’nin ihracat artışının, dünyadaki uluslararası ticaret artışıyla aynı oranda gerçekleştiği bilgisini veren PAGEV Başkanı Selçuk Aksoy, Türkiye’nin bu sürede sadece büyüyen pastadaki payını sabit tuttuğunu vurguladı. Ülkemizin bundan sonra oldukça küçülen uluslararası pazarda ancak katma değeri yüksek ve stratejik rekabet gücü olan ürünler ile kendine yer bulabileceğini belirterek, “İhracattaki devlet desteklerinin satış cirosuna göre değil mutlaka yaratılan katma değere göre şekillendirilmesi gerekiyor. Böylece ihracatımızın içindeki ithalatın payı da azalacaktır. Plastikten elde edilen ürünler, yüksek katma değer yaratma gücüyle bu konuda büyük bir avantaja sahip” diye konuştu.
Selçuk Aksoy, ara malı üretiminin canlandırılması için de önerilerini dile getirdi ve şunları söyledi: “İhracatçılar bugüne kadar değerli TL ve Dahilde İşleme Rejimi’nin sağladığı KDV muafiyeti nedeniyle ithal ara sanayi mallarına yönelmişti. TL’nin değer kaybetmesi, yerli ara malı üreticilerinin rekabet gücünü belli oranda iyileştirdi. Buna karşılık ara malı üretiminin canlanması için asıl olarak yerli ara malı üreticilerinin de Dahilde İşleme Rejimi’nden yararlanmaları sağlanmalı.”

Plastik sektöründe Avrupa`da 6. sıradayız

PAGEV Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uysal, `Türkiye şu anda 3 milyon ton plastik ile Avrupa`da İspanya`dan sonra 6. sırada bulunuyor` dedi.

FAHRİ SARRAFOĞLU Türk plastik sektörü 2010 senesinde 6,6 milyon tona ulaşacağını kaydeden Plastik SanayicileriAraştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı(PAGEV) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet UysalTürkiye`nin şuanda 3 milyon ton plastik ile Avrupa`da İspanya`dan sonra 6. sırada geldiğini dile getiriyor.

Uysal`ın verdiği bilgiye göre Türkiye`de şu anda 200 bine yakın insan plastik işleyen fabrika ve atölyelerde çalışıyor. İşte Uysal`la yaptığımız ekonomi söyleşimizin ayrıntıları; 

Sektördeki büyüme konusunda neler söyleyeceksiniz? 

Geçmişi son 40 yıla dayanan Türk plastik endüstrisi çok hızlı bir büyüme kaydetmektedir. 2000 senesinde 2,2 milyon ton olan plastik kullanımı, 2003 senesinde 3 milyon tona dayanmıştır. Bu şekilde gelişen Türk plastik sektörü 2010 senesinde abartısız 6,6 milyon tona ulaşacaktır. Türkiye şuanda 3 milyon ton plastik ile Avrupa`da İspanyadan sonra 6. sırada gelmektedir. Sektörde kaç firma bulunuyor? Türkiye`de 7 binin üzerinde üretici firma mevcuttur. Bunlardan 4 bini aşan kısmı İstanbul`dadır. İhracat rakamları konusunda da bilgi alsak? Türkiye`nin plastik ve kauçuk hammadde ve mamul eşya ihracatı 2003 senesi için 2 milyar 700 milyon dolar civarındadır. 

Bu rakama ihraç ürünlerinde girdi olarak kullanılan ambalaj malzemelerinin büyük payı da eklenirse 3 milyar doların üzerinde bir ihracatımızı var. Peki sektör şu an AB`ye hazır 
mı? Plastik sektörü teknolojik olarak AB`ye hazır. Kaldı ki PAGEV bu konuda adımlarını daha önce atıp, EuPC`ye (Avrupa Plastik İşleyenler Birliği) tam üye olmuştur. Ancak ilgili bakanlıkça üye aidatımızın ödenmesi konusunda bir sıkıntımız söz konusudur. 

Sektörün acil çözüm bekleyen sorunları nelerdir? 

Öncelikle Çin ve uzak doğudan gelen ürünlerin oluşturduğu sıkıntıyı sayabiliriz. Ayrıca enerji ve işçilik maliyetlerinin yüksekliği, kaçak işçi ve elektrik kullanımının yol açtığı haksız rekabet ortamı, özellikle PETKİM`in ürettiği bazı hammaddelerde anti-damping vergisinin uygulanması ve K.D.V. oranlarının yüksekliği sayılabilir. Plastik ve çere kirliliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye`de plastiklerin toplanarak geri dönüşümü sağlanan kısmı yüzde 85 seviyelerindedir ve bu gerçekten yüksek bir geri dönüşüm oranıdır. Kalan miktar ise 150-200 yılda doğadan kaybolmaktadır. Bu şekilde baktığımızda plastiğin doğayı bozmayıp, canlı yaşamını tehdit etmediğini söyleyebiliriz. 

Petkim, talebe yetişemiyor PETKİM ile ilgili görüşleriniz nelerdir? 

Özelleştirilmesi ya da özelleştirilememesi ile ilgili? Petkim üretim kapasitesi itibarı ile bugün sektör ihtiyacının yüzde 30`luk bir kısmına cevap verebilmektedir. Yıllardır üretim artışı için hiçbir ciddi yatırım yapılmamıştır. Her geçen günde üretim alt yapısının revize edilememesi sebebi ile verimliliği daha da düşmekte rantabilitesini kaybetmektedir. Özelleştirmede Petkim ayrılmaz bir unsur olarak Tüpraş`la birlikte özelleştirilmeliydi. Çünkü Petkim`in ana üretim hammaddesi olan naftanın tek üreticisi Türkiye`de Tüpraş`tır. Şu anda Petkim nafta tedariki konusunda sıkıntı çekmekte yurtdışından bu ihtiyacını gidermenin yollarını aramaktadır.