Bu Blogda Ara

25 Mayıs 2010 Salı

PATATES PLASTİĞE DÖNÜŞÜYOR...



       Bilindiği gibi şeker üretiminin başlıca iki temel kaynağı var. Bunlardan biri ülkemizdeki 30 şeker fabrikasının hammadde olarak kullandığı pancar, diğeri ise nişasta içeriği yüksek mısır, patates gibi ürünler. Halen şeker üretiminde haksız rekabeti önlemek üzere kota uygulaması var. Dolayısıyla şeker ve nişasta ürünleri pazarı büyük işletmeler tarafından paylaşılmış durumda. Ancak dünyadaki son gelişmeler nişastanın yalnız şeker için değil, bazı plastik hammaddelerinin üretiminde de baz olarak kullanılacağını gösteriyor.
‘Biyoplastik' olarak adlandırılan bu tür maddelerin özellikle gıda ambalajlamasında önemli yararlar sağlayacağı öteden beri biliniyor.
Türkiye'de mısır tüketimi yaklaşık 3.5 milyon ton, üretim ise 2 milyon ton civarında. Oluşan açık, ithalatla kapatılıyor. Üstelik mısır fiyatları patatese göre daha yüksek. Mısır nişastasından biyoplastik üretimi şimdilik ekonomik değil. Buna karşın Türkiye'de yaklaşık 6 milyon ton patates üretiliyor ve kalitesi dünya standartlarına göre hayli yüksek. Üstelik çoğu zaman arz fazlası var.
İlk kez Japonya'da üretildi
Anadolu'da üretilen patatesin kalite özelliği nişasta içeriğinden geliyor. Bileşenler biyoplastik üretimini karşılayabilecek nitelikte. Bugüne kadar mısır ve kolza üzerinde gerekli transgenik değişimler yapılarak polimerik zincirlerden oluşan ‘parçalanabilir' nitelikte plastik üzerine denemeler yapıldı. Bu kez patates üzerinde yoğunlaşması bugüne kadar elde edilen deneyimlere dayanıyor.
Kuramsal olarak ilk uygulama Japonların Osaka Ulusal Araştırma Enstitüsü'nde Hiromasa Ogawa tarafından gerçekleştirilmiş. Süreç çok hızlı ilerliyor. Kulağa garip gelse de elde edilen plastik bir ambalaj materyali için oldukça dayanıklı.
Diğer nişasta türlerine göre daha geniş granül yapısı ve yüksek viskozite elastikiyeti patates üzerinde yoğunlaşmayı sağlamış. Çoğu kişinin bilmediği bir gerçek bu ilginç gelişmenin mantıksal açıklamasını da yapıyor. Patates nişastası kâğıt sektörünün önemli girdilerinden biri… Burada yüksek viskozite özellikli stabil esterleri kullanılıyor. Ayrıca tekstil endüstrisinde elyaf dokusuna sertlik kazandırmak için tercih ediliyor. Son zamanlarda ilaç sektöründe dönüşebilir ambalaj malzemesi olarak uygulanması da gündemde.
Asıl önemli devrim ise piyasadaki teknik ifadesiyle ‘polistren' olarak bilinen ‘köpük' üzerinde olacak. Yeni nesil üretimler bu çok hafif yalıtım malzemesinin patates nişastasından elde edilmesiyle gerçekleşecek. Bu konuda halen öncü üretimler yapılıyor, elde edilen sonuçlar ise oldukça ümit verici.
Ambalaj için ideal malzeme
Patatesten elde edilecek plastiklerin en önemli özelliği değişen koşullarda bile toksik etki göstermeyişleri. Kimyasal değişime uğramalarına rağmen doğada mikroorganizmalar tarafından yok edilmeleri onları geleceğin çevreci malzemeleri arasına katıyor. Bu türden plastiklere teknik ifadesiyle ‘biyo-bozunur' (biodegradable) denmesi bundan.
Sonuç olarak fazla teknik malumata girmeden şunu söylemek mümkün: Patates nişastası gibi ülkemizde kolaylıkla elde edilebilen, maliyeti düşük bir hammaddenin çevreci bir plastiğe dönüştürülmesi sınaî girişimciler için oldukça ilginç bir konu olabilir. Daha da önemlisi doğrudan patatesi hedef alarak kurulacak entegre tesisler umulan olası maliyetleri daha da aşağıya çekebilir.
Geleceğin tamamen çevreci ürünlere doğru yöneldiği düşünülürse proses olarak bu proje üzerinde yoğunlaşmak hiç de fantastik bir girişim değil.
Dikkati çeken son gelişmeler oldukça ilginç: Örneğin patates nişastasından plastik ve plastik türevleri üreten yeni prosesler için ABD Ulusal Patent Enstitüsü'ne hatırı sayılır başvuru var. Bu teknolojiyi geliştiren bazı kurumlar ise şimdiden ürün çeşit sayısını artırmaya çalışıyor.
www.plastonline.com (adresinden alınmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder